Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Eğitim ve İdare Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, sağlık yatırımları, sağlık personeli yetersizliği ve denetim süreçlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye, Sağlık Harcamalarında Son Sırada

Doç. Dr. Ercan Tutak, Türkiye’de sağlığa ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çekerek, dünya genelindeki sağlık harcamalarıyla kıyaslandığında Türkiye’nin Meksika’dan sonra en düşük sağlık harcaması yapan ülke olduğunu belirtti.

“Sağlık hizmetleri hastane, teknik donanım ve finansman gerektiriyor. Ancak Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılaya oranla sağlık harcaması oldukça düşük. Meksika’dan sonra en az bütçe ayıran ülke konumundayız.”

Bu durumun, sağlık sistemindeki altyapı eksikliklerini ve hizmet kalitesindeki aksaklıkları artırdığına dikkat çekildi.

Bebek Ölüm Hızı Güneydoğu Anadolu’da Daha Yüksek

Türkiye’nin OECD ve Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla bebek ölüm hızında geride olduğu belirtilirken, bu oranın özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde daha yüksek olduğu ifade edildi.

“Bebek ölüm oranları bölgelere göre değişiyor. Türkiye genelinde binde 5,9 olan oran, 28 hafta altı ve bin gramın altındaki ölümler çıkarıldığında binde 3,7’ye düşüyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da bu oran daha yüksek ve bu durum ekonomik faktörlerle doğrudan bağlantılı.”

Türkiye’deki yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin bölgesel dağılımının dengesiz olması, erken doğan bebeklerin özel bakıma ulaşımında zorluk yaşanması ve ekonomik nedenlerle yeterli sağlık hizmeti sunulamaması bebek ölüm oranlarını etkileyen başlıca faktörler olarak gösterildi.

Sağlık Personeli Açığı Ciddi Bir Sorun

Türkiye’nin sağlık çalışanı sayısı açısından dünya ortalamasının gerisinde olduğu ve sağlık personeli açığının önemli bir sorun oluşturduğu belirtildi.

“100 bin kişiye düşen hekim sayısında Türkiye, uluslararası sıralamada son sırada yer alıyor. Hemşire ve ebe sayısında ise yalnızca Meksika’nın önündeyiz.”

Bu durumun sağlık çalışanlarının iş yükünü artırdığı, dolayısıyla hizmet kalitesini olumsuz etkilediği ifade edildi. Özellikle hemşire ve doktor sayısının artırılması gerektiği vurgulandı.

Özel Hastaneler ve Devlet Hastaneleri Arasındaki Dengesizlik

Türkiye’deki yenidoğan yoğun bakım yataklarının büyük çoğunluğunun özel hastanelerde bulunduğu ortaya çıktı.

“Toplam 13 bin 295 yenidoğan yoğun bakım yatağı var. Bunun sadece 4 bin 433’ü Sağlık Bakanlığı ve kamu hastanelerine ait. Üniversitelerde yüzde 11,9 oranında, özel hastanelerde ise 7 bin 274 yatak bulunuyor. Yani devlet hastaneleri ve üniversitelerin toplam yatak sayısı, özel hastanelerden daha az.”

Denetim Eksiklikleri Cezasızlık Ortamı Yaratıyor

Yoğun bakım ünitelerinin denetim süreçlerinin yetersiz olduğu ve verilen cezaların caydırıcı olmadığı da raporda ele alınan konular arasında yer aldı.

“Sağlık Bakanlığı’nın denetleme formları incelediğinde, yalnızca ölümler üzerinden bir değerlendirme yapıldığı görülüyor. Ancak yenidoğan ünitelerindeki bakım kalitesini anlamak için daha kapsamlı bir inceleme gerekiyor.”

Özellikle şu soruların denetimlerde dikkate alınmadığı vurgulandı:

Kaç bebekte bronkopulmoner displazi gelişti?
Kaç bebek retinopati nedeniyle görme yetisini kaybetti?
Kaç bebek serebral palsi oldu?
Kaç bebekte işitme kaybı oluştu?

Bu tür kalite göstergelerinin daha iyi bir yenidoğan yoğun bakım hizmeti için denetim süreçlerine dahil edilmesi gerektiği belirtildi.

İstanbul’da Eğitim Açığı Var

Doç. Dr. Tutak, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde görev yapan sağlık personellerinin yeterli eğitim almadığını belirterek, İstanbul’da büyük bir eğitim eksikliği olduğunu söyledi.

“İstanbul’da birçok sağlık çalışanı Yenidoğan Canlandırma Programı (NRP) eğitimi alamadan mezun olacak. Büyük bir çabayla eğitimlerin sayısını artırdık, ancak yine de bazı sağlık çalışanlarının bu eğitimleri alamadan görevine başlayacağını düşünüyorum.”

Bu eksikliğin yenidoğan ölümlerini artırabileceği ve bebeklerin uygun bakım almamasına neden olabileceği vurgulandı.

Transport Sırasında Ölüm Oranı Azaldı

Geçmişte sıkça yaşanan yenidoğan transport (taşıma) sırasında bebek ölümlerinin azaldığı belirtildi.

“Eskiden transport sırasında ölüm oranları çok yüksekti. Ancak 112 acil yardım istasyonlarının organizasyonu, hastanelerdeki boş yatak bilgilerinin otomatik sistemlerle belirlenmesi ve personelin eğitimi sayesinde bu oran ciddi şekilde düştü.”

Ancak, yoğun bakım ünitelerindeki fiziksel koşullar, personel yetersizliği ve uzman doktor bulunup bulunmaması gibi faktörlerin hala ölüm oranlarını etkileyen en büyük nedenlerden biri olduğu ifade edildi.

Sağlık Yatırımları ve Personel Açığı Gözden Geçirilmeli
Türkiye, sağlık harcamalarında dünya sıralamasında en gerilerde yer alıyor.
Özel hastanelerin yoğun bakım yatakları, devlet hastanelerine kıyasla daha fazla.
Sağlık personeli sayısında ciddi bir açık var, bu da hizmet kalitesini olumsuz etkiliyor.
Denetim mekanizmaları yetersiz ve verilen cezalar caydırıcı değil.
İstanbul’da sağlık çalışanları için eğitim eksiklikleri ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor.

Komisyonun önümüzdeki süreçte sağlık yatırımları, denetim mekanizmaları ve personel istihdamı konusunda atacağı adımlar merakla bekleniyor.

Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir