Eğitim programına dair başvuru kriterlerinin “adaletsiz” olduğu yönündeki eleştiriler yargıya taşınırken, yürütmeyi durdurma kararına rağmen kurs, mahkemenin haklı bulduğu hekimlerin katılımı olmadan başlatıldı.
İstanbul, Ankara ve İzmir’de eş zamanlı olarak başlatılan kurslara yalnızca pratisyen hekimlerin kabul edilmesi, uzman hekimlerin ve daha önce başka alanlarda sertifikası olan hekimlerin dışlanmasıyla büyük tepki topladı. Yargıdan katılım hakkı lehine karar çıkmasına rağmen, ilgili hekimler eğitimin dışında tutuldu.
Eğitim Şartları Eleştiri Konusu Oldu
7 Ocak’ta yapılan mevzuat değişikliğiyle dolgu ve botoks gibi medikal işlemleri tüm hekimlerin yapabilmesinin önü açılmış, ancak bu yetkinin kullanılabilmesi için bakanlık onaylı sertifika zorunluluğu getirilmişti. Açılan eğitim programına yalnızca pratisyen hekimlerin başvurabilmesi ve kamuda çalışanlar için 15 yıl tecrübe şartı getirilirken, özel hastane çalışanlarında böyle bir sınırlama olmaması tepkilere neden oldu. Birçok sağlıkçı, bu düzenlemeyi “çifte standart” ve “şaibeli” olarak değerlendirdi.
Ayrıca, başka bir alanda daha önce sertifika almış hekimlerin programa kabul edilmemesi de “branş seçenlerin cezalandırıldığı” yorumlarına yol açtı.
Eğitimcilerin Yetkinliği Sorgulanıyor
Kurs içeriğinde farklı branşlara ait derslerin yer almasına rağmen, eğitici olarak yalnızca plastik cerrahi, dermatoloji, KBB ve anatomi uzmanlarının görevlendirileceği belirtildi. Kursun bazı bölümlerinin bu alanların dışında uzmanlık gerektirmesine karşın, yetkin olmayan isimlerin eğitim verecek olması da ayrı bir eleştiri konusu oldu.
Yüksek Maliyet, İptal Şoku
Eğitim bedelinin 300 bin TL olduğu belirtilirken, bazı hekimlerin bu ücreti ödeyebilmek için kredi çektiği bildirildi. Avukatlar, eğitime kabul edildikten sonra “yanlışlık olmuş” denilerek listeden çıkarılan müvekkillerinin mağduriyet yaşadığını vurguladı.
Hekimlerden Çağrı: Adaletli ve Şeffaf Süreç
Program kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesini isteyen hekimler, tüm branşlardan doktorlara eşit başvuru hakkı tanınması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, ders içeriğiyle uyumlu ve alanında yetkin eğitmenlerin görevlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.