Çakmak, hemşire atamaları için açılan kadroların büyük ölçüde boş kaldığını ve çalışan memnuniyetinin hızla azaldığını belirtti.
Radyoloji Teknikerleri Üzerinden Sert Eleştiri
Genel Başkan Çakmak, geçmiş dönemde imzalanan bazı sözleşmelerin kamu zararına yol açtığını iddia ederek şunları söyledi:
“Radyoloji teknikeri olarak işçi statüsünde çalışan bazı personelin yasal çalışma süresi olan 7 saat yerine 5 saat çalıştırıldığı, kalan sürelere ise fazla mesai ücreti ödendiği tespit edilmiştir. Bu durum hem kamu zararına hem de çalışma barışının bozulmasına neden olmuştur. Aynı işi yapan memurlar 7 saat çalışırken işçiler 5 saatle sınırlandırılmıştır. Bu adaletsizliği kim, neye dayanarak imzaladı?”
Hukuki Süreç ve Eşit Uygulama Eleştirisi
Çakmak, ilgili sözleşmeleri onaylayan yöneticilere seslenerek, bu anlaşmaların hukuk müşavirliğinden görüş alınarak mı yapıldığını sordu. 4/B kapsamındaki destek personelinin haftada altı gün göreve çağrıldığını belirten Çakmak, “Bu çifte standart neden? Radyoloji teknikerlerine uygulanan kolaylık neden diğer personele uygulanmıyor?” ifadelerini kullandı.
Özel Gelirler Personelle Paylaşılmıyor
Üniversite hastanesinde uygulanan mali politikalara da tepki gösteren Çakmak, birçok hastanede özel ameliyat gelirlerinden personele pay verildiğini, ancak OMÜ’de MR gibi işlemlerden fark alınmasına rağmen personele herhangi bir katkı sağlanmadığını belirtti.
Yeni Düzenlemeler Yeni Sorunlar Doğurabilir
Son dönemde uygulamaya konulan yüz tanımalı personel takip sistemi ve yemek saatleri düzenlemeleri hakkında da konuşan Çakmak,
“Saat 16:00’dan önce çıkış yapılmaması gibi katı uygulamalarla çalışanlar cezalandırılıyor. Şimdi bir de yemek arası uygulamasıyla mesai bitişini 16:30’a çekmek istiyorlar. Bu, hem iş barışını zedeleyecek hem de yeni kaoslara neden olacaktır”
dedi.
Sendikal Uyarı: Gerekirse İş Bırakma Eylemine Gideriz
Çakmak, çalışanlara yönelik baskıcı uygulamaların devam etmesi halinde anayasal haklarını kullanacaklarını vurgulayarak,
“Bu adaletsizlik sürerse, iş bırakma dahil tüm demokratik haklarımızı devreye sokacağız. Bu kurumda yıllardır özveriyle çalışan personelin cezalandırılmasına izin vermeyeceğiz”
açıklamasında bulundu.
“Üniversite Çalışanları Sağlık Bakanlığı Personeline Göre Dezavantajlı”
Konuşmasının sonunda üniversite hastanesi çalışanlarının Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlardaki personellere göre özlük ve mali haklar açısından büyük kayıplar yaşadığını belirten Çakmak,
“Üniversite çalışanları için kalıcı çözümler üretilmeli ve Sağlık Bakanlığı personeli ile eşit haklara sahip olmaları sağlanmalıdır. Aksi takdirde, üniversite yönetim kurulu kararlarına bağlı olarak bu mağduriyetler devam edecektir”
diye konuştu.
Hürriyet Sağlık Sen’in bu sert çıkışı, üniversite hastanelerindeki personel uygulamaları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.