Sivil toplum kuruluşlarının uzun süredir “can çekişiyor” diyerek eleştirdiği hastanede, artık temel tanı hizmetleri bile aksıyor.
Hastane Altyapısı Çöküşte
İzzet Baysal Vakfı tarafından doktor yetiştirmek amacıyla kurulan ve BAİBÜ Tıp Fakültesi’ne tahsis edilen hastane binası, artan hasta yükünü taşıyamaz hale geldi. 225 yatak kapasiteli tasarlanan hastane, bugün 475 yatakla hizmet vermeye çalışıyor. Ancak hem fiziksel altyapı hem de cihazlar bu yükü kaldırmakta yetersiz kalıyor.
Tomografi Cihazı Bozuk: Hastalar Çaresiz
Hastanede tanı için kritik öneme sahip olan tomografi cihazı uzun süredir arızalı. Tomografi çekimi için gelen hastalar, randevu bile alamadan geri dönmek zorunda kalıyor. Oysa tomografi, doktorların vücut içi detaylı görüntüler alarak doğru teşhis koymasını sağlayan hayati bir yöntem.
MR İçin 90 Gün Sonra Randevu Veriliyor
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) cihazı ise çalışıyor ancak kapasite yetersizliğinden dolayı MR çekimi için en erken 90 ila 100 gün sonrasına randevu verilebiliyor. Bu durum özellikle kanser hastaları, felç geçirenler ve beyin kanaması riskinde olanlar için ciddi sağlık tehditleri oluşturuyor.
Hastaların İsyanı: “Üç Aya Kim Sağ Kalır?”
Bel ağrısı nedeniyle iki büklüm hastaneye başvuran bir kadın hastaya Temmuz ayı ortalarına randevu verilmesi, hastanenin durumunun adeta özeti oldu. Kadın hasta, görevliye, “Üç ay sonra gel, diyorsunuz. Ölmez isek inşallah gelir MR’ımızı çektiririz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Çözüm Bekleniyor
Hastane personelinin de kapasite yetersizliğinden şikâyetçi olduğu, ancak fiziksel ve teknik imkânların sınırlı olması nedeniyle çözüm üretilemediği belirtiliyor. Bölge halkı ve sağlık çalışanları, BAİBÜ Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bir an önce yenilenmesini, tıbbi cihaz eksikliklerinin giderilmesini ve hastaların daha insanca koşullarda sağlık hizmeti alabilmesini talep ediyor.
