Kadınlar, yaşanan olayın bireysel bir suç olmanın ötesinde, sistemsel bir güvenlik açığının göstergesi olduğuna dikkat çekti.
Eylemde “Çocuk istismarı suçtur, affı yoktur”, “Sessizlik suça ortaklıktır”, “Koruma, aklama, suça ortak olma” gibi sloganlarla ses yükseltildi. Katılımcılar, sağlık kurumlarının güvenli olması gerektiğini, ancak bu olayın bu güvenin kırıldığını gösterdiğini vurguladı.
“Yoğun Bakımda Savunmasız Bir Çocuk İstismara Uğradı”
Kadınlar adına açıklama yapan Aysun Sakin, yoğun bakımda tedavi gören zihinsel engelli bir çocuğun istismara uğradığına dair bulguların bir hekimin dikkati sayesinde fark edildiğini belirtti. Sakin, olayla ilgili 26 kişi hakkında soruşturma başlatıldığını aktardı. Soruşturma kapsamında hastanede görevli temizlik personeli, sağlık çalışanları, bazı doktorlar ve çocuğun aile bireyleri yer alıyor.
“Bu sadece bir çocuğa karşı işlenmiş bir suç değil; aynı zamanda toplumun güvenlik sistemlerinin ne denli yetersiz olduğunu gösteren ciddi bir uyarıdır.”
Koruma Mekanizmaları Alarm Veriyor
Açıklamada, zihinsel engelli bir çocuğun istismar edilmesinin, Türkiye’de çocuk koruma sistemlerinin yetersizliğini gözler önüne serdiği ifade edildi. Kadınlar, çocukların yalnızca yasal değil aynı zamanda toplumsal olarak da korunması gerektiğini, bu konuda ihmalin dahi yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
“Her çocuk koşulsuz korunmayı hak eder. Bu bir lütuf değil, temel haktır.”
“Yaşananlar Sadece Bireysel Değil, Sistemsel Bir Sorundur”
Açıklamada yer alan en çarpıcı noktalardan biri, yaşanan olayın bir bireyin suçu olmasının ötesinde, kurumsal denetim eksikliğinin ve güvenlik zafiyetinin açık bir yansıması olduğuydu. Çocukların sağlık kurumlarında dahi yeterince korunamaması, kadınlar tarafından sistemsel bir çöküş olarak değerlendirildi.
“İstismar, ihmalle birleştiğinde çocuklar daha da savunmasız hale geliyor. Bu ihmalin bedelini hiçbir çocuk ödememeli.”
Kadınlardan Yetkililere Çağrı: “Soruşturma Derinleştirilsin”
Kadınlar, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkili kurumları kapsamlı bir soruşturma yürütmeye çağırdı. Eylemde, şeffaflık, hesap verebilirlik ve çocuk haklarına saygının temel öncelikler olması gerektiği vurgulandı.
“Takipçisi Olacağız, Sessiz Kalmayacağız”
Eyleme katılan kadınlar, mağdur çocuğun yanında olduklarını ve bu olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını kamuoyuna duyurdu. Ayrıca, benzer olayların yaşanmaması için hem hukuki hem sosyal tüm mücadele yollarını kullanacaklarını belirttiler.
“İstismar karşısında susmak, suça ortak olmaktır. Biz kadınlar sessiz kalmayacağız, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”
