Burun ve yüz estetiği gibi girişimlerin kim tarafından yapılması gerektiği konusunda uzmanlık alanları arasında fikir ayrılıkları derinleşiyor. Plastik cerrahlar, yetkinliğin yalnızca kendilerinde olduğunu vurguluyor: “Biz bu işin sahibiyiz.”
Estetikte Sınırlar Netleşmeli
Burun estetiği (rinoplasti), yüz germe, göz kapağı ameliyatı gibi işlemler günümüzde yalnızca plastik cerrahlar tarafından değil; kulak burun boğaz uzmanları, dermatologlar ve hatta bazı pratisyen hekimler tarafından da uygulanıyor. Ancak Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD), bu durumun hasta güvenliği açısından ciddi riskler barındırdığı görüşünde.
Dernek Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yazar, plastik cerrahların yıllarca süren eğitimlerle bu alanda uzmanlaştığını vurgulayarak, “Estetik cerrahi uzmanlık gerektirir. Eğitim ve etik sorumluluklarımız gereği bu işlemleri yalnızca yetkin ellerin yapması gerekir. Halkımızın doğru bilgilendirilmesi hayati önemdedir” dedi.
Kadavralı Eğitimle Ustalık Geliştiriliyor
TPRECD’nin bu konudaki eğitim atağı da sürüyor. Dernek, 8–11 Mayıs 2025 tarihlerinde Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlediği XVIII. Rinoplasti ve XI. Yüz Estetiği Kursu’nda katılımcılara taze kadavra üzerinde uygulamalı eğitim sundu.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen plastik cerrah adayları, rinoplasti ve yüz estetiği üzerine pratik diseksiyon çalışmalarıyla teknik becerilerini artırdı. Eğitimin ikinci aşamasında ise teorik oturumlarla dünya genelindeki yeni trendler masaya yatırıldı.
Estetikte Talepler Gençleşiyor
Etkinlikte sunulan verilere göre yüz estetiğine olan ilgi hem Türkiye’de hem dünyada hızla artıyor. Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS) verileri, 2023 yılında yüz estetiği uygulamalarında %19,6 artış yaşandığını gösteriyor.
TPRECD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şakir Ünal, Türkiye’de özellikle yüz germe ameliyatlarına olan talebin son 5 yılda dikkat çekici şekilde arttığını belirtti: “Eskiden sadece ileri yaşta düşünülen yüz germe, artık genç bireyler tarafından da tercih ediliyor. Şakak germe ve endoskopik yüz germe gibi minimal invaziv teknikler ön planda.”
“Hasta Güvenliği İçin Eğitim Şart”
TPRECD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilimsel İşler Sorumlusu Prof. Dr. Ahmet Demir, kadavra eğitimlerinin önemine dikkat çekti: “Teorik bilginin pratiğe dönüştüğü en güvenli zemin kadavra uygulamalarıdır. Genç cerrahların hata yapmadan teknik geliştirebilmesi için bu kurslar büyük bir fırsat sunuyor.”
Dernek Başkanı Prof. Dr. Şükrü Yazar da sosyal medya ve dijital etkileşimlerin estetik beklentileri artırdığına işaret ederek, bu beklentilere doğru uzmanlıkla cevap verilmesi gerektiğini söyledi: “Yeni teknikler hasta üzerinde değil, önce kadavrada denenmelidir.”
Katılımcılar: “Bu Eğitim Eşsizdi”
Etkinliğe katılan genç cerrahlar, hem kadavra uygulamalarının hem de teorik oturumların mesleki gelişim açısından oldukça verimli geçtiğini dile getirdi. Yeni tekniklerin ustalar eşliğinde deneyimlenmesi, katılımcıların gelecekteki cerrahi kariyerleri için önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirildi.
Alan Tartışmaları Sürüyor
Artan hasta talepleri ve popülerliğe paralel olarak, estetik uygulamaların hangi uzmanlık alanına ait olduğu sorusu sağlık camiasında giderek daha fazla gündeme geliyor. Plastik cerrahlar, bu sorunun yanıtının net olduğunu belirtiyor: “Estetik cerrahi plastik cerrahların işidir.” Ancak yasal düzenlemelerdeki muğlaklık, tartışmaların bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.