Ancak yürütülen adli soruşturma sonucunda amirin suçsuz bulunması üzerine, memur hakkında disiplin soruşturması başlatıldı ve aylıktan kesme cezası verildi. Konu yargıya taşındı, Danıştay’dan ise emsal niteliğinde bir karar geldi.
Suç Duyurusu Disiplin Cezasına Gerekçe Yapılamaz
Disiplin cezasının iptali için açılan davada, yerel idare mahkemesi memurun lehine karar verdi. Kararda, memurun yaptığı suç duyurusunun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki “suçu ve suçluyu bildirme yükümlülüğü” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Danıştay da bu kararı onayarak, savcılık sürecinde amir hakkında ceza verilmemesinin, memurun suçlamalarının kesin olarak asılsız olduğu anlamına gelmeyeceğini ifade etti. Bu nedenle söz konusu şikayetin “amirini küçük düşürmek veya aşağılamak” olarak yorumlanamayacağına hükmetti.
Emsal Teşkil Edecek
Yüksek Mahkeme’nin bu kararı, kamu görevlilerinin hukuki sorumluluk çerçevesinde yaptıkları şikayetlerin, disiplin cezasına gerekçe yapılamayacağını net bir şekilde ortaya koydu. Karar, benzer durumda olan birçok memur için emsal teşkil edecek nitelikte.
Uzmanlar Ne Diyor?
Kamu hukuku uzmanları, kararın hem ifade özgürlüğü hem de kamu görevlilerinin görevlerini kötüye kullanma ihtimaline karşı denetim hakkını koruma açısından önemli bir kazanım olduğunu belirtiyor.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2012/3496 E. , 2015/6592 K.
“İçtihat Metni”
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İlköğretim Okulu’nda öğretmen olarak görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (d) alt bendi uyarınca ve bir alt ceza uygulanarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 20.07.2011 tarihli ve 2011/10 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; suç duyurusuna konu ettiği olaylara yönelik olarak eksik inceleme sonucu düzenlenen soruşturma raporu kapsamında disiplin cezası ile cezalandırılmasına olanak bulunmayan davacının, suç konusu oluşturduğunu düşündüğü konularda savcılığa suç duyurusunda bulunmasının suçu ve suçluyu bildirme ödevi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, suç duyurusu sonunda ilgililerin ceza almaması durumunun iddiaların asılsız olduğu yolunda değerlendirmeye tabi tutularak bu durumun amirini küçük düşürücü ve aşağılayıcı fiil ve hareket olarak değerlendirilmesine ve disiplin cezasına konu edilmesine olanak bulunmadığı açık olduğundan, anılan fiili nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının alt cezası olarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen …. tarihli ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 08/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.