İstanbul’daki her beş hastaneden biri hâlâ depreme dayanıksız durumda. Kamu hastanelerinde sınırlı önlemler alınırken, özel hastanelerin ve aile sağlığı merkezlerinin (ASM) büyük kısmında risk seviyeleri dahi bilinmiyor.
Çatlaklar Ortaya Çıktı, Hastalar Taşındı
Deprem sonrası en somut örneklerden biri Küçükçekmece’deki Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi B Blok oldu. Daha önceki sarsıntılarda zarar gördüğü halde sıvayla kapatılan çatlaklar bu depremle yeniden ortaya çıktı. Hastalar, acil olarak A Blok’a taşındı. Ancak tüm hastaların A Blok’a sığıp sığamayacağı henüz bilinmiyor.
İl Sağlık Müdürü: %20’si Hâlâ Riskli
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre, mart ayında yaptığı açıklamada, İstanbul’daki sağlık tesislerinin %80’inin depreme dayanıklı hale getirildiğini belirtmişti. Bu da kalan %20’lik dilimin yani her beş sağlık kurumundan birinin hâlâ tehlike altında olduğunu gösteriyor.
Özel Hastanelerin Durumu Belirsiz
İstanbul Tabip Odası Deprem Çalışma Grubu Genel Koordinatörü Dr. Hasan Oğan’a göre en büyük sorunlardan biri de özel hastanelerin risk durumunun şeffaf biçimde açıklanmaması. Kentte 163 özel hastane bulunuyor ve çoğunun yapı güvenliğiyle ilgili veriler kamuoyuyla paylaşılmış değil.
1.142 ASM’nin Yarısı Yıkılabilir
İstanbul’daki aile sağlığı merkezlerinin (ASM) büyük bölümü şahıslara ait kiralık binalarda hizmet veriyor. 1.142 ASM’nin yaklaşık yarısı olası bir depremde yıkılma riski taşıyor. Meslek örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen bu merkezlerin güçlendirilmesine yönelik hâlâ somut adım atılmadı.
Riskli Hastaneler Açıklanmalı: Hangi Adımlar Atıldı?
Daha önce tahliye edilmesi ya da taşınması planlanan hastaneler arasında şu isimler yer alıyor:
Kağıthane Devlet Hastanesi
Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi EAH
Haydarpaşa Numune EAH
Abdülhamid Han EAH
Fatih Sultan Mehmet EAH
Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi
Üsküdar Devlet Hastanesi
Ancak bu hastanelerle ilgili son durum ne? Güçlendirme yapıldı mı, taşınma planları uygulandı mı, yoksa yine göz ardı mı edildi? Bu sorular hâlâ yanıt bulmuş değil.
HAP Belgesi Güvence Değil
Hastane Afet Planı (HAP) belgesi olan birçok sağlık kurumu bile 6 Şubat depremlerinde çökmüş, çok sayıda hasta ve sağlık çalışanı hayatını kaybetmişti. “Belge değil, gerçek denetim ve yapısal güçlendirme gerekiyor” diyen uzmanlar, kağıt üzerindeki hazırlıkların sahadaki gerçekliği karşılamadığına dikkat çekiyor.
Çözüm Ne?
Uzmanlar, İstanbul’daki tüm kamu ve özel sağlık kurumlarının şeffaf şekilde denetlenmesini, riskli yapılarla ilgili kamunun bilgilendirilmesini ve gecikmeden güçlendirme çalışmalarının başlatılmasını istiyor. Aksi takdirde olası bir büyük İstanbul depreminde yaşanacak kayıpların önlenebilir olmasına rağmen yaşanacağı vurgulanıyor.
Kaynak: BirGün