Boran, “Kadının hakkı, doğurduğu çocuk sayısıyla değil; emeği, bilgisi ve liyakatiyle ölçülmelidir” dedi
“Kadının Değeri Doğurganlığıyla Ölçülemez”
Kadınların kendi bedeni ve hayatı üzerindeki özgürlüğünün tartışma konusu yapılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Boran, “Kadın doğurmak zorunda değildir, evlenmek zorunda değildir, hele üç çocuk yapmak hiç değildir” diyerek toplumdaki dayatmalara dikkat çekti.
“Emeği Yok Sayıp Doğurganlığa Bakarak Hak Vermek Ayrımcılıktır”
Kadınlara kamu istihdamında ayrıcalık sağlanması yönündeki önerilerin, doğurganlık üzerinden yapılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Boran şöyle devam etti:
“Yıllarca KPSS’ye hazırlanan, bilgi ve birikimiyle sınavlarda başarı elde eden kadın ve erkeklerin emeğini yok sayıp sadece doğurganlık üzerinden hak tanımak, büyük bir adaletsizliktir.”
“Kadına Değer, Çocuk Sayısına Göre Ölçülemez”
Boran, kadınların birey olarak görülmesi gerektiğini, toplumda annelik üzerinden değer biçilmesinin hem eşitsizlik yarattığını hem de çocuk sahibi olmayan kadınların değersizleştirildiğini belirtti:
“Kadının tercihini yok sayan bu anlayıştan derhal vazgeçilmelidir. Bu, ayrımcı ve cinsiyetçi bir yaklaşımdır.”
“Önceliğimiz Kadınların Can Güvenliği ve Eşitliği Olmalı”
Kadın hakları konusunda gerçek adımlar atılması gerektiğini söyleyen Boran, çözüm önerilerini de sıraladı:
Kadın cinayetlerini durdurmak için yasal düzenlemeler güçlendirilmeli
18 yaş altı evliliklere kesinlikle izin verilmemeli
Kız çocuklarının eğitim hakkı güvence altına alınmalı
Ev kadınlarına meslek edindirme desteklenmeli
Çalışan kadınlara kreş ve bakım desteği sağlanmalı
Şiddet gören kadınlara hukuki ve psikolojik yardım sunulmalı
“Kadınların Yanındayız, Takipçisiyiz”
Boran, konuşmasının sonunda şu mesajı verdi:
“Kadınlarımızın onurunu, emeğini ve eşitlik mücadelesini her alanda savunacağız. Devletin görevi, kadınları baskı altına almak değil, özgürlüklerini güvence altına almaktır.”
