2002 yılında 250 yataklı olarak inşa edilen hastanenin kapasitesinin 450’ye çıkarıldığını belirten Tunçok, bu değişikliklerin binanın depreme dayanıklılığını zayıflattığını ve hastaların güvenliğini tehlikeye attığını söyledi.
“Bu Yapı İnsanları Öldürür!”
Hastanede yapılan ek tadilatların ruhsata işlenmediğini belirten Tunçok, mevcut durumun büyük bir risk taşıdığını vurguladı. “Bu hastaneyi 1998’in yönetmeliklerine göre inşa ettik. Ancak şu an binanın güvenliği büyük tehdit altında. Eğer acilen önlem alınmazsa, burada telafisi imkânsız sonuçlar doğabilir” diyerek yöneticilere çağrıda bulundu.
Yangın Güvenliği Büyük Tehlike Altında
Tunçok’un açıklamalarında en dikkat çeken konulardan biri de yangın sensörleri oldu. Hastane yönetiminin, odalarda sigara içildiği gerekçesiyle yangın ihbar sistemini devre dışı bıraktığını belirten Tunçok, “Eğer bir yangın çıkarsa sistem çalışacak mı? İnsanlar nasıl tahliye edilecek?” sorularını gündeme getirdi. Ayrıca, yangın merdivenlerinin de kapasite artışı nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ifade etti.
Depremde Ciddi Çökme Riski
Hastanenin mevcut yapısının kapasite artışıyla fiziki olarak bozulduğunu dile getiren Tunçok, muhtemel bir depremde hastanenin büyük risk taşıdığını belirtti. “Deprem anında bina sancak gibi sallanır. Ufak bir gaz patlamasında bile panik olur, insanlar birbirini ezer. Koridorlar, pencereler ve dinlenme alanları yataklarla doldurulmuş durumda, bina bu yükü kaldıramaz” diyerek uyardı.
Ruhsatsız Ek Tadilatlar!
Hastaneye yapılan ek tadilatların ruhsata işlenmediğini de iddia eden Tunçok, yöneticilere sert mesajlar gönderdi. “Ruhsatsız bir binada binlerce insanı riske atıyorsunuz. Bunun sorumluluğunu kim üstlenecek?” diyerek yetkilileri acil önlem almaya çağırdı.