Başvurucu hemşire, eşiyle aynı hastanede farklı kliniklerde hemşire olarak görev yaptıklarını, ay boyunca 24 saatlik nöbetlerle çalıştıklarını ve aile birliğinin sağlanabilmesi için nöbetlerinin aynı günlere yazılmasını talep ettiklerini belirtti. Ancak bu taleplerin büyük ölçüde karşılanmadığını, nöbetlerin yalnızca birkaçının aynı günlere denk geldiğini ve kalan günlerde ters vardiyalar sebebiyle eşiyle görüşemediklerini ifade etti.
Nöbet Uygulamasında Adaletsizlik İddiası
Başvurucunun ilettiği bilgilere göre, 2024 yılı Haziran ayında sadece 3 nöbet aynı güne denk geldi. Temmuz ve Eylül aylarında da benzer şekilde yalnızca 3 ya da 4 nöbetin eş zamanlı düzenlendiği, diğer nöbetlerde ise ters vardiya uygulamaları sebebiyle aile birliğinin fiilen sağlanamadığı bildirildi. Bu durumun uzun vadede sosyal ve psikolojik etkiler yarattığını savunan başvurucu, mevzuat hükümleri doğrultusunda Sağlık Bakanlığı’ndan çözüm talep etti.
Kurum, bu başvuru üzerine detaylı bir inceleme başlattı. Hazırlanan kararda; aile birliğinin anayasal bir hak olduğu ve aynı kurumda nöbet usulüyle çalışan eşlerin, talepleri halinde nöbet listelerinin aile bütünlüğünü sağlayacak şekilde düzenlenmesinin bir zorunluluk olduğuna dikkat çekildi.
Mevzuat Ne Diyor?
Kamu Denetçiliği Kurumu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği başta olmak üzere konuya dair tüm mevzuatı tek tek inceleyerek, kararında bu düzenlemelere yer verdi. Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı “Sağlık Personeli Çalışma Saatleri” konulu 2010/55 sayılı Genelge ve 2024 tarihli “Personelin Nöbet Hizmetleri” konulu yazıda da, aynı kurumda görev yapan eşlerin nöbetlerinin aile birliğini destekleyecek şekilde planlanmasına vurgu yapıldığı belirtildi.
Nöbetler Dengeli Dağıtılmalı
Kurum tarafından yapılan değerlendirmede, başvurucu ve eşinin görev yaptığı kliniklerde nöbetlerin orantısız dağıtıldığına da dikkat çekildi. Özellikle bu iki sağlık çalışanının, klinikteki diğer personele göre daha fazla nöbetle görevlendirildiği, aylar boyunca en fazla çalışan personel oldukları tespit edildi. Ayrıca eşlerin 8, 16 ve 24 saatlik nöbetlerinin çoğu zaman birbirini takip eden günlere denk geldiği, bu durumun da aile içi iletişimi ciddi oranda kısıtladığı kaydedildi.
Kurum, nöbet planlamalarının sadece hizmet verimliliği değil, aynı zamanda çalışan motivasyonu ve aile bütünlüğü dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini vurguladı. İdarelerin, nöbet yükünü belirli personele yığmak yerine adil ve dengeli bir şekilde dağıtması gerektiği belirtildi.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Tavsiyesi
KDK, Sağlık Bakanlığı’na ilettiği tavsiye kararında şu ifadelere yer verdi:
Nöbet usulüyle çalışan eşlerin nöbet günlerinin talepler doğrultusunda aynı günlere denk gelecek şekilde planlanması,
Klinikler bazında düzenlenen nöbet listelerinde personel arasında adil dağılım sağlanması,
Aile bütünlüğünü zedeleyebilecek çalışma planlarının revize edilerek, hizmet gerekleriyle uyumlu hale getirilmesi,
Teknolojik imkanlardan faydalanılarak nöbet planlamalarının sistematik şekilde iyileştirilmesi.
İyi Yönetim İlkeleri İhlal Edildi
Kurum ayrıca, idarenin başvuruya zamanında ve açıklayıcı şekilde yanıt vermemesi nedeniyle “makul sürede karar verme” ilkesine de uymadığını tespit etti. Bu durum, idarenin iyi yönetim ilkelerine uygun davranmadığını ortaya koydu. KDK, idarelerin benzer taleplerde bulunan personele karşı açık, şeffaf ve zamanında bilgilendirici süreçler işletmesi gerektiğini vurguladı.
Kararın Uygulanması için 30 Gün Süre Tanındı
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun verdiği tavsiye kararının Sağlık Bakanlığı tarafından 30 gün içerisinde uygulanması gerekiyor. Bu süre zarfında herhangi bir işlem yapılmaması durumunda ise yargı yolu açık kalacak. Karar, yalnızca başvurucu çift için değil, benzer durumda olan yüzlerce sağlık çalışanı açısından da emsal niteliği taşıyor.
Kararın tamamı için tıklayınız.