T.C. Sağlık Bakanlığı ve Anadolu Ajansı iş birliğiyle düzenlenen program, sağlık haberciliğinin gelişimini desteklemek, toplumun doğru ve güvenilir sağlık bilgilerine erişimini sağlamak amacıyla hayata geçirildi. Sağlık alanındaki haberlerin doğruluğu ve kamuoyunu bilinçlendirme açısından basının taşıdığı rolün büyük olduğunu belirten Bakan Memişoğlu, sağlık haberciliğinin sorumluluk gerektiren bir alan olduğuna dikkat çekti.
“Hepimiz Sağlıklı Bir Türkiye İçin Çalışıyoruz”
Konuşmasında sağlık sektöründe görev yapan herkesin ortak amacının toplum sağlığını iyileştirmek olduğunu vurgulayan Sağlık Bakanı, sağlık muhabirleri ile sağlık yöneticileri arasındaki iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
“Sağlık muhabirleri sahada olan, vatandaşın sağlıkla ilgili sorularını ve sorunlarını gündeme taşıyan kişilerdir. Bizler sağlık politikalarını oluşturan, yöneten ve uygulamaları takip eden, geliştiren insanlarız. Esasında hepimiz sağlıklı bir Türkiye için çalışıyoruz. Toplumun sağlık konusunda bilinçlenmesi ve doğru yönlendirilmesi için medya ile olan diyaloğumuzun sağlıklı olması çok önemli.”
Sağlık hizmetlerinin, bilimsel doğrulara dayalı olarak sunulması gerektiğini ifade eden Bakan, bu süreçte yanlış veya eksik bilgilerin sağlık alanında ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.
“Sağlık alanında yapılan yanlış bilgilendirmeler, halk sağlığı açısından büyük riskler oluşturur. Sağlık konusunda hata payı yoktur; çünkü insan hayatını doğrudan etkileyen bir alandır. Bu nedenle, sağlık haberciliği objektif, doğru ve tarafsız olmalıdır.”
“Türkiye, Sağlık Alanında Dünya Standartlarını Yakaladı”
Türkiye’nin son 20 yılda sağlık altyapısı, tıbbi teknoloji ve insan kaynağı açısından büyük ilerleme kaydettiğini belirten Bakan Memişoğlu, bu başarının temelinde güçlü siyasi irade, özverili sağlık çalışanları ve kaliteli eğitim sisteminin bulunduğunu ifade etti.
“2002 yılında bir birey sağlık hizmetlerinden yılda yalnızca iki kez yararlanırken, bugün bu sayı 12’ye çıkmış durumda. Türkiye, sağlık sisteminde yaptığı reformlarla dünya standartlarını yakaladı. Bugün Avrupa’nın birçok ülkesinde sağlık sistemleri ciddi sorunlar yaşarken, biz hastanelerimizde kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmaya devam ediyoruz.”
Özellikle COVID-19 salgını sırasında Türkiye’nin sağlık sisteminin gücünü tüm dünyaya gösterdiğini belirten Memişoğlu, altyapı yatırımları ve insan kaynağının önemine vurgu yaptı.
Hekimlik Bir Sanattır: Doktorların Değerini Bilmeliyiz
Hekimlik mesleğinin yalnızca maddi bir kazanç sağlama aracı olmadığını, aksine bir adanmışlık ve sanat gerektirdiğini belirten Bakan Memişoğlu, doktorların toplumda hak ettikleri değeri görmeleri gerektiğini ifade etti.
“Hekimlik, yalnızca bilimsel bilgiyi değil, insan sevgisini ve empatiyi de içinde barındıran bir meslektir. Doktorlarımız, insanların sağlık sorunlarına çözüm bulmak için yıllarca emek verirler. Onların mesleklerini layıkıyla yapabilmeleri için toplum olarak onları desteklememiz, saygı göstermemiz gerekiyor.”
Ayrıca, hasta-hekim ilişkisinin kutsal bir bağ olduğuna dikkat çeken Memişoğlu, hekimlerin motivasyonunun ve çalışma şartlarının iyileştirilmesinin sağlık sisteminin verimliliğini doğrudan etkilediğini söyledi.
Koruyucu Sağlık Hizmetleri Güçlendirilecek
Türkiye’nin sağlık politikalarında hastalıkların tedavisinden çok önlenmesine yönelik çalışmalara ağırlık verdiğini belirten Sağlık Bakanı, aile hekimliği sisteminin bu süreçte kilit bir rol üstlendiğini ifade etti.
“Aile hekimliği, sağlık sistemimizin temel taşlarından biridir. Bugün 1,5 milyon vatandaşımızın kronik hastalıkları aile hekimleri sayesinde erken teşhis edilmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerine yapılan yatırımlarla halk sağlığını koruma konusunda önemli ilerlemeler kaydettik.”
Kanser taramaları, beslenme danışmanlığı ve psikolojik destek hizmetlerinin ücretsiz olarak sunulduğu Sağlıklı Hayat Merkezleri ile ilgili olarak da bilgi veren Bakan, bu hizmetlerin yaygınlaştırılacağını açıkladı.
Türkiye, Sağlık Teknolojilerinde Yerli Üretime Geçiyor
Türkiye’nin sağlık alanında ithal bağımlılığını azaltarak, yerli ve milli üretime odaklanacağını belirten Memişoğlu, TÜSEB (Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı) ve Teknoloji Transfer Ofisleri aracılığıyla yeni projelerin hayata geçirildiğini duyurdu.
“Glikoz sensörlerinden kalp-akciğer makinelerine, röntgen cihazlarından ultrason cihazlarına kadar birçok medikal ekipmanı kendi mühendislerimiz ve bilim insanlarımız üretecek. Türkiye, sağlık teknolojileri alanında küresel bir oyuncu olma yolunda ilerliyor.”
Bu yatırımlarla sağlık sektöründe dışa bağımlılığı azaltmayı ve daha uygun maliyetlerle sağlık hizmeti sunmayı hedeflediklerini belirtti.
Sağlık Turizmiyle Türkiye’ye Yeni Gelir Kaynakları
Türkiye’nin sağlık turizmi alanında büyük bir potansiyeli olduğunu vurgulayan Bakan Memişoğlu, USHAŞ (Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.) aracılığıyla güvenilir sağlık hizmeti sunulacağını açıkladı.
“Türkiye, sağlık turizmi konusunda dünya çapında büyük bir potansiyele sahip. Sağlık hizmetlerinin kalitesi ve maliyet avantajı sayesinde Türkiye, sağlık turizminde lider ülkelerden biri haline gelebilir.”
Sağlık Personeli Atamaları Yakında Açıklanacak
Sağlık çalışanlarının istihdamı konusunda yürütülen çalışmaların devam ettiğini belirten Sağlık Bakanı, yeni personel alımlarıyla ilgili müjdenin kısa süre içinde verileceğini duyurdu.
“Sağlık personeli ihtiyacımızı karşılamak için ilgili bakanlıklarla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Çok yakında yeni atamalarla ilgili detayları paylaşacağız.”