Atalay, protokol için HAK-İŞ ile birlikte süreci yürüttüklerini ancak hükümet kanadından hâlâ resmi bir teklif gelmediğini vurguladı.
🟥TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: ‘Memur Sendikaları Aklını Başına Alsın’
⤵️⤵️https://t.co/rB9ZFSSv6i pic.twitter.com/CIZZrl0kzm
— Personel Sağlık Personeli Haber.Net (@saglikperrsonel) May 8, 2025
“İşçi, Enflasyonla Eziliyor – Masada Hâlâ Teklif Yok”
TÜRK-İŞ Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Atalay, geçen iki yılda enflasyonun etkisiyle işçilerin alım gücünün büyük ölçüde azaldığını söyledi. Protokolün ikinci yılına girilmesine rağmen ilerleme olmadığını belirten Atalay, “27 Şubat’ta ilk teklifi verdik, aradan 2 ay geçti. Hâlâ hükümet sessiz” dedi.
Memur Sendikalarına Sallayan Türk İş Başkanına Tepkiler Dinmiyor!
Yani mesaisinden, gece zammından, servisinden yemeğine kadar şu anda 2 kap yemek yediğin zaman bu ülkede 300 liraya 400 liraya yiyemezsin.
Bunu da konuşmak durumundasın ama işveren sendikası diyor ki; benim yetkim yok. Herkes gözünü dikmiş Maliye Bakanı’na. Maliye Bakanı da bugüne kadar işçi ile ilgili hiç müspet bir şey yaptığını geçmiş dönemde de görmedim, bu dönemde de görmedim.
Yani göreceğimi de hiç zannetmiyorum çünkü onun dünyası başka, biz çalışanların dünyası başka. O bir dar çerçeveden tabloya bakıyor.
Atalay, işveren sendikasının parasal konulara yanaşmadığını belirterek, “Arkadaşlarımız 27 Şubat’ta 21 maddelik teklif sundu. İşveren sendikası, ‘Parasal konuları konuşmam’ diyor. Ne konuşursun o zaman? Bizim sıkıntılarımızın hepsi parayla ilgili” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKE HEPİMİZİN”
Atalay, Türkiye’de vasıflı işçilerin bittiğini bunun iş yerlerinde çalışan emekçilerin ve sendikaların düşündüğünü fakat iktidarın farkında bile olmadığını söyledi:
Sen sıradan bir adam getirip de Milli Denizaltı’yı yapamazsın. Sıradan bir adam getirip dışarıdan, karın lapa lapa yağdığı yerde 80 metre elektrik direğinin tepesinde çalıştıramazsın. Makine Kimya’da arkadaşlarımız emekli oldu. Öyle bir ustaya ihtiyaç var ki, sonra Makine Kimya’nın sendika başkanı arkadaşlarımızı geri döndürdük.
Dedik ki ‘Ya gelin 3 ay durun burada. Size ihtiyacımız var. Bu yeni gelenlere bunu öğretin.’ Biz bunu düşünüyoruz, işçi bunu düşünüyor, sendika bunu düşünüyor. Bu ülkeyi idare eden, maliyenin başında olan, bu ülkeyi idare eden bakanlıkların başında olanlar bunları düşünmüyor. Onun için bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil. Bu ülke bizim hepimizin ülkesi. En ufak sıkıntı olduğu zaman bedeli hep beraber ödemeye devam ediyoruz
Bazı memur sendikaları da işçiyi öyle görüyor ki, yani sanki biz marabayız. Yani burada, affedersiniz, lağımından çöpüne kadar, ekmeğinden savunma sanayisine kadar, yerin altına kadar, özellikle ifade ediyorum,
Sayın Cumhurbaşkanı bir gün şu Maliye Bakanı’na, şu bakanların yarısını, şu madenin bir altına bir soksalar bir görseler o işçi nasıl çalışıyor? Hangi şartlarda çalışıyor? Hangi zahmeti, hangi sıkıntıyı çekiyor?
Geçen gün bir yazı, memur sendikaları müracaat ediyor Cumhurbaşkanlığı’na, diyor ki “İşçiden amir olmaz.” Değerli arkadaşlar, bu ne demek onu da bilmiyoruz. Sonra bir araştırdık. Düşünün, üniversitede işçi kadrosuna girmiş üniversite mezunu arkadaşlarımız var işçi kadrosunda, 20 senedir çalışıyor.
Memur sendikaları aklını başına alsın
Onun için başta bazı memur sendikaları aklını başına alsın. Memur da bizim, emekli de bizim, işçi de bizim. Yani bizi ayrıştırmasınlar. Çünkü biz bu ülkede, dünyanın hiçbir ülkesinde bedenen çalışanla masada başında çalışan aynı ücreti almıyor, alamaz. Yani bedenen çalışanla masa başında çalışan, ortalama her gün 5 tane arkadaşımız iş kazasından değil, iş cinayetinden can vermeye devam ediyor.
“Emekli Olan Yeni İşçiden Daha Fazla Maaş Alıyor”
Atalay, ücret dengesizliği nedeniyle kamu çalışanlarının erkenden emeklilik yoluna gittiğini belirtti:
“Yaklaşık 60 bin kişi son 6 ayda emekli oldu. Çünkü yeni emekli olan biri, çalışandan %50 daha fazla maaş alıyor. Bu kabul edilemez. Devlet kapısı artık cazip değil.”
Savunma sanayi başta olmak üzere birçok sektörde ciddi iş gücü kaybı yaşandığını ifade eden Atalay, sadece bu sektörde 400 beyaz yakalı çalışanın istifa ettiğini dile getirdi.
“Vergi Dilimi Adaletsizliği Derinleşiyor”
Konuşmasında vergi sistemine de değinen Atalay, ücretlerin kısa sürede yüksek vergi dilimlerine girmesinden yakındı:
“Mart ayında %20’lik, haziranda %25’lik dilime giriyoruz. Bu yıl temmuz-ağustosta %35’i göreceğiz. Bu sistem işçiyi cezalandırıyor.”
“Parasal Konuyu Görüşmem Diyorlar, Peki Ne Konuşacağız?”
TÜHİS’e sundukları 21 maddelik teklifin karşılık bulmadığını ifade eden Atalay, “İşveren sendikası ‘parasal konuyu konuşmam’ diyor. O zaman neyi konuşacağız? İşçinin gerçek derdi bu. Paradan kaçan anlayış iş barışını bozar” dedi.
Grev Uyarısı: “Yasal Hakkımızı Kullanırız”
Bazı sendikaların arabulucu sürecine geçtiğini söyleyen Atalay, demiryolları gibi sektörlerde grev ihtimalinin yaklaştığını belirtti. “Gerekirse kanunun verdiği yetkiyle grev yapılır. Sendikalar hazır” dedi.
Belediye İşçileri Zor Durumda
Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyükşehirlerde çalışan belediye işçilerinin maaşlarının ödenmediğini söyleyen Atalay, grev ihtimalinin bu alanlarda da gündeme gelebileceğini ifade etti.
“Memur Sendikaları, İşçiyi Küçümsememeli”
Bazı memur sendikalarının işçilere karşı küçümseyici tavırlar sergilediğini savunan Atalay, “Beden gücüyle çalışanlar daha çok takdir edilmeli. İşçiye saygı duymayan anlayış, adil bir toplu pazarlık zemini kuramaz” diyerek sert çıktı.
Ücret Politikalarında Değişim Şart
Ergün Atalay, toplantının sonunda işçilerin geçim mücadelesi verdiğini, bu nedenle ücret politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. “Düşük maaşlarla artık kimseyi işe alamazsınız. Bu sorun çözülmeden üretim de istikrar da mümkün değil” dedi.
Not: Üçüncü toplantının tarihi henüz netleşmedi. Hükümet cephesinden “TÜHİS’i daha çağırmadık, yakında teklif alınacak” açıklaması geldi. Eğer anlaşma sağlanamazsa süreç, tarafsız arabulucuya devredilecek ve bu süreç 45 ila 53 gün sürecek.
[related-posts id=”48804″ color=”bg-danger”][/related-posts]